İlk görüşte Çarpılmak!


İlk karşı karşıya geliş, ilk bakış, ilk dakikalar... Birini ya beğenir ya da daha incesine inmeyi istemeden hemen yanından uzaklaşırız... Neden böyle davranırız, bizi etkileyen nedir, ilk izlenim neden bu kadar önemlidir?

"(+ / -) elektrik" midir, "kan kaynaması, kaynamaması" mıdır, bazılarına göre "önceki hayat ya da kader" midir, nedir?

Yeni tanıştığımız birinde bizi etkileyen, onu daha yakından tanıma isteği uyandıran şeyler bakın neler:

- Güzel olması: Güzellik bu kararda en önemli yere sahip. İç güzelliğini ilk görüşte anlayamayacağımıza göre, tabii ki dış güzellik (kendi normlarımıza göre olan biçimde) bizim için önemli.

- Görüntüsü: Bakımlı ve temiz bir insan her zaman etkileyicidir.

- Davranış biçimi: Yürüyüşünden, vücudunu kullanış biçimine kadar kendine ait bir tarz yaratmış insanlar her zaman iyi bir etki bırakırlar.

- Bakışları: Bazı insanlar bakışlarıyla adeta içimizi eritirler. Kendine güvenen, ne istediğini bilen bakışlara dayanmak hiç de kolay değildir.

- Sesi: Bir düşünün; son derece çekici, hoş görünen bir erkek yanınıza geliyor ve kedi miyavlaması gibi sesler çıkararak size bir şeyler anlatıyor, ne hissedersiniz? "Konuşmasa kimbilir ne iyi yapar" demez misiniz? Ya da yakışıklı olmayan ama etkileyici bir sese sahip erkekle bu kedi sesli arasında bir seçim yapmanız gerekse, mantığınız (!) yakışıklı olmayanı tercih etmenizi fısıldamaz mı?

- Kokusu: Tabii ki kötü kokan birini kimse istemez. Bunu herhangi başka bir şeyle kıyaslamaya gerek bile yok.

- Ait olduğu çevre: Bu bizim kendi komplekslerimizle ilgilidir, yoksa ne önemi var adamın çevresinin. Eee, bütün bunlar tamam da sıra tamamlanmadan adamın bütününü bir türlü göremeyiz... Hep "arkası yarın" gibi... "Aşk ateşi" denen şey sanıldığı üzere o kadar da kolay parlamıyor. Ama ilk 30 saniyede ya da 10 dakikada bu kadarı yaşanıyor.